Tarihte Vergiden Kaçınma

Google, Facebook ve Apple gibi ünlü şirketlerin isimlerinin yer aldığı yukarıdaki manşetler, verginden kaçınmanın dijital dünyanın nimetlerinden biri olduğunu insanın aklına getiriyor. Her ne kadar sanal dünya, vergiden kaçınma yöntemlerinde yeni bir çığır açsa da, bu durum vergiden kaçınmanın vergi tarihi kadar eski olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Önce vergiden kaçınmanın ne demek olduğunu açıklayarak başlayalım. Aksi yönde görüşler bulunsa da, vergiden kaçınma, kanuna uygun olarak vergi borcundan kurtulmak olarak tanımlanabilir. Kanuna uygun olması, “vergiden kaçınma”“vergi kaçakçılığı”ndan ayırır. Vergiden kaçınmada amaç, vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi engellemek ve bunu kanuna uygun bir yolla meydana getirmektir 1. Bunun için kullanılacak yollar ise şeytana pabucunu ters giydirir cinsten olabilir.

Yıkılabilir Evler: Ben Pinterest’te dolaşıp, gezilecek görülecek yerler listesi oluşturmayı çok severim. İtalya’nın Alberobello kasabasındaki bu sevimli evler görmek istediğim yerler listesinde üst sıralara oturmaya hak kazandı. Ancak meslek hastalığı olsa gerek, her mevzuyu bir şekilde vergiye bağlıyorum, sanırım:) “Trulli” adı verilen bu peri evlerinin hangi gerekçeyle yapıldığına ilişkin pek çok teori var. Bunlardan en yaygını ise vergiden kaçınmak için yapılmış olduklarına ilişkin olanı. Geçmişi 16. yüzyıla dayanan bu evler harç kullanılmadan inşa ediliyorlar. Koni şeklindeki tuhaf çatılarının en üstündeki taş ise tüm çatıya destek olan bir taşıyıcı taş. Yeni yerleşim yerleri üzerinden alınan yüksek vergilere katlanmak istemeyen köylüler, kralın adamlarının geldiklerini duydukları anda bu taşı çekiyorlar 2. Geriye çatısı olmayan ve verginin konusuna girmeyen dört duvar kalıyor. Böylece yerleşim vergisi ödemekten kurtuluyorlar!

Köprü Evler: Gelelim 17. yüzyıla… İngiltere’nin Cumbria bölgesindeki bu şirin ev aslında bir elma deposu olarak inşa edilmiş. Adam gibi toprak üzerine değil de, bir köprü üzerine inşa edilmiş olmasının sebebi ise dönemin yüksek arazi vergisinden kaçınmak 3. Çok akıllıca! Eğer evi toprak üzerine değil de, nehrin üzerine inşa ederseniz, arazi vergisi de ödemek zorunda kalmazsınız.

Desensiz Duvar Kağıtları: Zaman içerisinde biraz daha ilerleyelim ve 18. yüzyıla gelelim. Desenli duvar kağıtları, çok emek gerektirdiğinden zaten pahalıydılar. 1712’de getirilen duvar kağıdı vergisiyle daha da pahalı hale geldiler. Ancak vergi sadece renkli ve desenli duvar kağıtlarına uygulanıyordu. Dolayısıyla, bu yüklü vergiden kaçınmanın yolu, renksiz ve desensiz duvar kağıtları kullanmak ve bunları sonradan renklendirip boyamaktan geçiyordu4.

Büyük Tuğlalar: 19. yüzyıla damgasını vuran vergilerden biri tuğla vergisiydi. Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın ardından İngiliz hükümeti idareye çok yük getirmeden gelir getirebilecek bir vergi arayışı içindeydi5. Tuğla başına alınan bir vergi hükümetin oldukça hoşuna gitmiş olmalı. Ancak tuğla vergisi de kendi gibi tuhaf bir vergiden kaçınma yolunun doğuşuna sebep oldu. Tuğla başına alınan verginin yarattığı yükten kurtulmanın yolu, pek tabi ki, tuğla sayısının azaltılmasından geçiyordu. Fakat inşa edilecek ev büyüklüğü sabitken, nasıl daha az tuğla kullanılabilirdi? Tabii ki, daha büyük tuğlalar kullanarak! İşin aslı, tuğla vergisi sayesinde İngiltere’deki evlerin tuğla büyüklüklerine bakarak yapıldıkları dönemi tahmin etmek bile mümkündür.

Kapalı Pencereler: Pencere vergisi, İngiltere’de 156 yıl, Fransa’da ise 128 yıl uygulanmıştır. İsminden de anlaşılacağı üzere, bu vergi pencere başına alınan bir vergidir. Böyle bir vergiden kaçınmanın en basit yolu ise pencereden kurtulmaktır. Ne yazık ki, pencere vergisi yüzünden, karanlık ve havasız evler Victoria dönemine damgasını vurmuştur. Öyle ki, 1797’de verginin 3 katına çıkarılmasıyla İngiltere’de bir gecede binlerce pencerenin tuğla ile örülerek kapatıldığı söylenir6.

Vatandaşlıktan çıkma: Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım. Ama “Gerard Depardieu” ismini duyduğunuzda aklınızda belki bir ışık yanar. Ünlü Fransız aktörünü medyada büyük yankı bulan 2012 yılındaki açıklamalarıyla hatırlayabilirsiniz. Mösyö Depardieu, gelir vergisi oranının %75’e çıkarılmasının ardından Fransız vatandaşlığından çıkarak Belçika’ya taşınma kararı almıştı7. Sırf vergiden kaçınmak için Fransız vatandaşlığını terk etmesi yüzünden pek çok politikacı ve gazetecinin hedefi haline gelmişti, Monşer Depardieu. Görünüşe göre, artık kendisini koca burnu ve “Green Card” filmi dışında başka bir şeyle daha hatırlayabileceğim:)

Espriyle karışık tarihteki vergiden kaçınma yöntemlerine bir kaç örnek vermeye çalıştım. Anlaşılan o ki, vergiden kaçınmanın çağımızla sınırlı bir problem olduğunu söylemek mümkün değil; ancak üretilen mal ve hizmetler çeşitlendikçe, uluslararası ticari ilişkiler arttıkça bambaşka bir boyut kazandığı ise bir başka gerçek.

  1. Çölgezen Ö. (2016) “Vergi Kaçakçılığı, Vergiden Kaçınma ve Vergi Planlaması”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 347, s. 73
  2. http://www.trullipuglia.com/Trullihist.htm.
  3. http://www.visitcumbria.com/amb/bridge-house/#
  4. http://www.wallpapercentral.co.uk/wallpaperblog/wallpaper-central/the-horrible-history-of-wallpaper/
  5. Lucas R.(1997) “The Tax on Bricks and Tiles, 1784-1850: its Application to the Country at large and, in particular, to the County of Norfolk” Construction History Co. 13, s. 29.
  6. Harford T. (2015) “The Window Tax- An Open and Shut Case” http://www.ft.com/intl/cms/s/0/5e9f029e-987d-11e5-95c7-d47aa298f769.html
  7. http://www.bloomberg.com/news/articles/2012-12-17/depardieu-will-give-up-french-citizenship-over-taxes..