Uçan arabalar ve zaman yolculuğu vaat eden Hollywood filmlerine inat 2000’li yıllar bizi salgın hastalıklarla karşıladı. Mars’ta yaşam hayali kuran insanlık, dünyada yaşam savaşı vermeye başladı. Salgın hastalıkların tarihin tozlu sayfalarında kalmadığını gören 21. yüzyıl insanına bu defa farklı çağlarda farklı coğrafyalarda karşı karşıya kalınan pandemilerin ortak sonuçları yol gösterecekti.
Ölümcül Sonuçlar
Teknolojiden konfeksiyona çeşit çeşit ürünü Çin’den ithal ederken, bu ithalata bir virüsün de dahil olabileceği aklımın ucundan geçmemişti. Ticaretteki artış bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan dünyanın dört bir yanı ile yoğun etkileşim içine sokarak ölümcül sonuçlarını da beraberinde getiriyordu.
Bu ölümcül sonuçlar kendini ilk defa eski çağlarda göstermişti. Roma İmparatorluğu’nu zenginlik ve refahın sembolü haline getiren şehirleşme, liman ve yol yatırımları, “Antoninus Vebası” ile birlikte İmparatorluğun laneti haline gelmişti. Ticareti artırmak üzere yapılan bu yatırımlar, salgının Akdeniz’in tümüne ve Batı Avrupa’ya kadar yayılmasına neden olarak Eski Çağ’ın ilk küresel salgınına imzasını atmıştı.1
Ticaret kadar savaşlar da hastalıkların yayılması için gereken etkileşimi sağlayabiliyordu. 1918-1920 yılları arasında görülen “İspanyol Gribi”nin yayılma hızını askeri birliklerin hareketleri önemli ölçüde artırmıştı.2
Salgın Laneti
Sebebi her ne olursa olsun, eski ve orta çağlardan günümüze dek görülen pandemilerin ilk etkisi ölümlerdi. Roma İmparatorluğu’nun “Beş İyi İmparator”unun sonuncusu Marcus Aurelius’un döneminde gerçekleşen Antoninus Vebası, İmparatorluk nüfusunun yaklaşık üçte birinin kaybı3 ile sonuçlanmış, sanattan felsefeye pek çok alanda bir dönüm noktası olarak kabul edilen Aurelius hükümdarlığının adına gölge düşürmüştü. Benzer şekilde, İspanyol gribi, I. Dünya Savaşı’ndan daha fazla ölüme neden olurken, Orta Çağ’a damgasını vuran “Kara Ölüm” (Black Death) ise Avrupa’nın nüfusunun üçte birini kaybetmesiyle sonuçlanmıştı.4
Pandemilerin getirdikleri, ailelerini arkada bırakarak dünyaya veda edenler ve sevdiklerinin acı içinde ölümlerine şahit olanların çaresizliği ile sınırlı değildi. Büyük can kaybının doğurduğu iş gücü eksilmesiyle şehirlerdeki ekonomik hayat ve kırsal kesimdeki zirai faaliyetler olumsuz etkileniyor, ticaret büyük ölçüde kesintiye uğruyor, finansal krizin kapıya dayanması kaçınılmaz oluyordu. Azalan nüfus ve ticaretin kamu gelirlerinin önemli ölçüde düşmesine neden olması ile finansal kriz kamusal alanda da kendini hissettiriyordu.5Finansal kriz, Roma İmparatorluğu için öyle bir boyuta erişmişti ki pandemi Roma İmparatorluğu’nun çöküşü başlatan sebepler arasında sayılır olmuştu.6
Zor Zamanlar Yaratıcı Fikirler
Her ne kadar pandemiler, sebep oldukları ölümler ve finansal krizler gibi uğursuzluklarla anılsa da pek çok önemli gelişmenin tetikleyicisi olarak da tarihe geçmişlerdi. Bir yandan tıp alanında önemli ilerlemeler gerçekleşirken, öte yandan günümüz finansal krizle mücadele politikalarının tohumları atılmaktaydı.
“Antoninus Vebası” ile azalan kamu gelirlerini telafi etmek için vergileri artıran ve nihayetinde bir suikaste kurban olan Commodus’un hazin sonu7; “Justinian Vebası”nın ardından ölü diri demeden vergileyerek halkını ağır bir vergi yükü altında bırakan İmparator Justinian’ın Bizans İmparatorluğu’nun çöküşünü hazırlaması8ve “Kara Ölüm”ün ardından uygulanmaya başlanan ve gelir vergisinin atası sayılabilecek baş vergisinin Wat Tylerönderliğindeki “Köylü İsyanları” ile kaldırılması9, vergi artışlarının salgın hastalıkların başlattığı finansal krizlerle mücadelede başarılı araçlar olmadığını gösteriyordu.
Tam tersine, ekonomik darboğazı aşmak üzere verilen vergi teşvikleri ise krizle mücadelede olumlu sonuçlar veriyordu. Justinian Vebası sırasında, verilen vergi teşvikleri sayesinde Venedik, Akdeniz ticaretinin merkezi haline gelmiş ve vergi teşviklerinin ticareti canlandırmadaki bu başarısı, gelecekte de teşvikleri pandemi sonrası rutin vergi politikalarından biri haline gelmesi ile sonuçlanmıştı.10
Salgın, yaratıcı politikaların icadını da beraberinde getirmişti. Septimius Severus hükümdarlığında azalan kamu gelirleri, senyoraj gelirleri ile finanse edilmeye başlanmıştı. Devletin para basmak suretiyle açıkları finanse etmesi olarak tanımlanabilecek monetizasyon ile elde edilen gelirden biri olan senyoraj geliri, tedavüle giren paranın satın alma gücü ile para basmanın maliyeti arasındaki fark olarak tanımlanır. Ancak Eski Çağ’da henüz itibari para sistemine henüz geçilmediğinden “debasement” adı verilen yöntemle, gümüş para (Denarius) içindeki kıymetli maden yoğunluğunu azaltmak, bir başka deyişle, gümüşü daha kıymetsiz madenlerle karıştırarak para basmak suretiyle Denarius’un nominal değeri ile üretim maliyeti arasında bir fark yaratarak senyoraj geliri elde edilmeye başlanmıştı.11
Ancak başlangıçta hazineye güzel gelir getiren bu yöntemin sonu kaçınılmaz olarak enflasyondu.12 Enflasyonla birlikte paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, bir yandan devletin yükümlülüğünü azaltırken, öte yandan da halkın varlığını azaltıyor; ikinci bir monetizasyon geliri olan enflasyon vergisi ile kaynaklar halktan imparatorluğa transfer ediliyordu. Ancak Tanzi etkisiyle birlikte, Denarius değerini öyle çok kaybetmişti ki vergiler bile ayni olarak toplanır olmuştu.13
Salgının ardından görülen yenilikler enflasyon vergisi ile sınırlı değildi. Kamu gelirlerinde düşüşün vergilere ihtiyacı artırması, idari ve kanuni pek çok değişikliği beraberinde getirmişti. Mali merkeziyetçiliğe geçilmesiyle birlikte modern vergilemenin temelleri atılırken, Roma Hukuku çerçevesinde kodifike edilen vergi kanunları ile günümüz Alman, Rus ve Türk vergi mevzuatlarının da temelleri atılmıştı.14
COVID 19 Sürprizi
Modern tıp sayesinde salgın hastalıkların tarihin tozlu sayfalarında kaldığını düşünürken, COVID 19 bizi tatlı rüyamızdan uyandırdı. Ancak teknik analizler ve veri işleme teknolojisi sayesinde ne finansal krizler ne de krizlerle mücadele politikaları 21. yy. insanı için artık sürprizdi.15
Hükümetlerin gevşek maliye politikaları izleyerek ekonomiyi canlandırmaya çalışacakları artık bir sır değildi. Kamu açıkları ve enflasyonla mücadele ikinci planda kalırken, vergi teşvikleri ile üretimin canlandırılması önceliğe sahip olacaktı. Böylece kamu gelirlerindeki düşüşten kaynaklanan açığın uzun vadede ekonominin canlanması ile birlikte kapanacağı öngörülüyordu.16 Nitekim, salgın hastalıklar gibi finansal kaynaklı olmayan krizlerde, pandemi boyunca tüketimini kısarak tasarruf eden halkın normale dönüşle birlikte harcamalarını artırmasıyla ekonominin toparlanması öngörüyordu.17
Öte yandan, salgınlar; toplumsal, hukuki ve ekonomik dönüşümlerin fitilini ateşliyor ve pek çok yeniliğe ivme kazandırıyordu. Salgınların ardından girişimcilerin risk alma eğilimlerinde görülen artış; inovatif girişimler, yeni iş kolları ve iş yönetim şekilleri beklentisi yaratmaktaydı. Gerçekten de veba salgının ardından mecaraperest ruhları kabaran Avrupalılar yeni dünyalar keşfetmek üzere açık denizlere yelken açmıştı. İş gücüne duyulan ihtiyaç ise makineleşmeyi ve teknolojik ilerlemeyi tetikleyerek sanayi devrimini başlatmıştı. Bu açıdan, COVID 19 ile birlikte, otomotizasyon, dijitalleşme, robotizasyon çevrimiçi hizmetlerde görülen artış aslında hiç de şaşırtıcı değildi.18
Özetle, her ne kadar COVID 19 salgınının kendisi bir sürpriz olsa da sonuçları tarihteki salgın tecrübeleri sayesinde birer sürpriz olmaktan çıkmıştı. Bizlere ise artan dijitalleşme ve robotizasyonun dönüştürdüğü yeni yaşamlarımıza ayak uydurmaya çalışmak düşmüştü.
- Mustafa Hamdi Sayar, “Marcus Aurelius ve Lucius Verus Dönemlerinde M.S. 165-180 yıllar Arasında Görülen Büyük Salgın”, Tarih Dergisi, 71 (2020/1), s. 19-20. ↩
- https://www.history.com/news/spanish-flu-second-wave-resurgence.s ↩
- Duncan-Jones R.P. The impact of the Antonine plague. Journal of Roman Archaeology. 1996;9:108–136; R. J. Littman, M. L. Littman, “Galen and the Antonine Plague”, The American Journal of Philology, Vol. 94, No: 3, 1973, s. 244 ↩
- Bryne, J. Encyclopedia of the Black Death, 2012 ↩
- A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 276; Mustafa Hamdi Sayar, “Marcus Aurelius ve Lucius Verus Dönemlerinde M.S. 165-180 yıllar Arasında Görülen Büyük Salgın”, Tarih Dergisi, 71 (2020/1), s. 24. ↩
- H.M.D. Parker, A History of the Roman World from A.D. 138 to 337, London, 1935; A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 276; Benzer ve aksi yönde görüşler için Mustafa Hamdi Sayar, “Marcus Aurelius ve Lucius Verus Dönemlerinde M.S. 165-180 yıllar Arasında Görülen Büyük Salgın”, Tarih Dergisi, 71 (2020/1), s. 25. ↩
- A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 276. ↩
- Adams C., For Good and Evil: The Impact of Taxes on the Course of Civilization, Lanham: Madison, 1999, s. 131-132. ↩
- A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 282. ↩
- A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 279. ↩
- Rolnick, A. Velde, F. Weber, W. (Eylül 1995) “The Debasement Puzzle: an Essay on Medieval Monetary History” https://www.m.minneapolisfed.org/research/wp/wp536.pdf; A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 277. ↩
- Buiter, W. (1985) “A Guide to Public Sector Debt and Deficits” Economic Growth Center Yale University, Center Discussion Paper No. 493 ↩
- Tanzi, V. (1977) “Inflation, Lags in Colletion, and the Real Value of Tax Revenue” IMF Staff Papers, Vol. 24, No: 1, s. 154-167; Tanzi, V. (1978) “Inflation, Real Tax Revenue, and the Vase for Inflationary Finance: Theory with an Application to Argentina” IMF Staff Papers, Vol. 25, No: 3. s. 417-451; A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 276. ↩
- A.I Pogorletskiy, F. Söllner, “Pandemics and Tax Innovations: What Can We Learn from History?”, Journal of Tax Reform, 6(3), 2020, s. 276. ↩
- IMF, “A Crisis Like No Other, An Uncertain Recovery”, June 2020, https://www.imf.org/en/Publications/WEO/Issues/2020/06/24/WEOUpdateJune2020. ↩
- https://www.worldfinance.com/strategy/taxation-in-times-of-a-pandemic-challenges-and-perspectives ↩
- https://www.economist.com/finance-and-economics/2021/04/29/what-history-tells-you-about-post-pandemic-booms. ↩
- https://www.economist.com/finance-and-economics/2021/04/29/what-history-tells-you-about-post-pandemic-booms. ↩