Ben Aptal mıyım?

Hillary Clinton, Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ın federal gelir vergisi ödemediğini söylediğinde, Trump bu durumu yalanlamadı. Hatta “Bu beni zeki yapar.” dedi.1 Trump’ın bu çıkışı, vergisi maaşı eline geçmeden ödenen bir ücretli olarak beni derin düşüncelere gark etti. Ben aptal mıyım?

Vatani, kutsal ve anayasal bir ödev olan vergisini ödemediği söylendiğinde utanması gereken Trump’ın bununla böbürlenmesi başta Amerikalılar olmak üzere tüm dünyayı şaşırtmıştı.2 Kanunlara ve ahlaka aykırı bir hareketin zeka ile nasıl bir ilgisi olabilirdi?

Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlar!

İnsanın kendisiyle yaşayabilmesi, zihinsel huzurun temel bir parçasıdır. Dolayısıyla, insanlar kendi davranışlarını anlamlandırma ve gerekçelendirme eğilimindedir. Özellikle olumsuz ya da başkaları tarafından hoş karşılanmayan davranışlar için “makul” bir kılıf bulmak, içsel çelişkilerle başa çıkma mekanizması olarak işlev görebilir. Bilişsel uyumsuzluk teorisine göre, insanlar, inançları ve davranışları arasında bir uyumsuzluk olduğunda rahatsızlık duyarlar ve bu rahatsızlığı azaltmak için genellikle davranışlarını rasyonelleştirme yoluna giderler.3

İşte Trump da vergi yükünü azaltmaya yönelik yöntemlerini yüksek zeka ile ilişkilendirme yolunu tercih etmişti. Ancak ne yazık ki bireysel faydaya odaklanan bu yaklaşım etik zekayı ihmal ediyordu. Bireyin toplumun genel refahını göz önünde bulundurarak kararlar almasını içeren etik zeka (ethical intelligence), ahlaki sorumluluk olmadan yalnızca kendi çıkarını gözetmeyi zekanın dar bir yorumu olduğunu gösteriyordu.4

Neden vergi ödemediği sorusuna “yüksek zeka” ile cevap veren Trump’a karşılık, ünlü Amerikan işkadını Leona Helmsley bambaşka bir bahane bulmuştu. “Zalim Kraliçe” lakabıyla tanınan otel zinciri sahibi Helmsley, “Biz vergi ödemeyiz, yalnızca önemsiz insanlar vergi öder.” argümanıyla çıkagelmişti.5 Zengin ve ünlü iş insanlarının vergi ödememesi gerektiği varsayımına dayanan bu yaklaşım, mükelleflerin vergi ödeme kararını yalnızca yakalanma riski ve ortalama cezalar6 çerçevesinde değil, aynı zamanda etik değerlerine ve sosyal algılarına göre şekillendirdiklerini göstermekteydi.

Birey mi, Toplum mu?

Birer homo economicus olarak vergi kaçırarak kişisel faydalarını maksimize etmeyi başaran bu örneklerin davranış setinin orta ve uzun vadede etik ve toplumsal bir faturası olduğu ise göz ardı edilemez. Toplumdaki adalet ve güven duygusunun sarsılmasına neden olarak vergi ahlakını zayıflatır. Hele de vergi kaçırma eyleminin öznesinin ABD Başkanı titrini taşıması, bu davranışı meşrulaştırarak yaygınlaştırması kaçınılmazdır.

Ahlaki sorumluluktan yoksun şahsi menfaat kazanımlarının “yüksek zeka”, “zenginlik” ve “başarı” gibi etiketlerle ile taçlandırılması, vergi sistemine ve idaresine duyulan güveni baltalayarak gönüllü uyumu azaltır; vergi ahlakını yozlaştırır.

  1. https://edition.cnn.com/2016/09/26/politics/donald-trump-federal-income-taxes-smart-debate/index.html.
  2. https://www.reuters.com/article/world/trump-calls-tax-avoidance-smart-most-americans-call-it-unpatriotic-reuter-idUSKCN1242FV/
  3. Leon Festinger, “A Theory of Cognitive Dissonance”, 1957, Standford Press.
  4. Howard Gardner, Geleceği İnşa Edecek Beş Zihin, 2008, Optimist Yayınları.
  5. https://www.forbes.com/sites/robertwood/2015/04/17/10-notorious-tax-cheats-queen-of-mean-leona-helmsley-proved-little-people-can-put-you-in-jail/
  6. Michael G. Allingham, Agnar Sandmo, “Income Tax Evasion: A Theoretical Analysis”, Journal of Public Economics, No:1, 1972, s. 323