Game of Thrones’a Mali Yaklaşım

Winter has come…

Evet, kış geldi. Ancak beraberinde yalnız soğukları değil; mali sıkıntıları da getirdi.

George R. R. Martin meraklıları bilir, Martin tarihi kişiler ve olaylardan oldukça etkilenmiş ve romanlarında bol bol yararlanmıştır. Dolayısıyla, “Game of Thrones” her ne kadar fantastik bir roman kategorisinde yer alsa da, gerçeklerden çok da kopuk değildir. Karakterler ve savaşların yanı sıra ekonomik ve mali olaylar da gerçek dünyaya göz kırpar. Bakalım, “Game of Thrones”da aşk, siyaset ve savaş entrikalarının yanında kamu maliyesinde hangi alavere dalavereler dönüyormuş?

Westeros’a bakıldığında ilk dikkati çeken mali disiplinsizlik. Kraliyet ailesinin zevküsefa içindeki yaşamı, yedi krallığın dört bir yanında devam eden savaşlar ve yaklaşan kış, harcamaların artmasına ve bütçe açıklarına sebep olmuştur.

Ejderhaların, büyücülerin ve ak gezenlerin fink attığı bu fantastik dünyada uygulanan bütçe açığı finansman yöntemleri maalesef oldukça sıradan. Vergi artışları ile kapatılmayan açıklar, borçlanma ve monetizasyon ile kapatılmaya çalışılıyor1. Bakalım hangi yöntemlerde kimlerin parmağı var?

Serçe Parmak ve Artan Vergiler

Ramsey kuralıLord Petyr Baelish nam-ı diğer “Littlefinger”(Serçe Parmak) ile daha ilk bölümde karşılaşmış ve kendisini Westeros’un hazinedarı olarak tanımıştık. Ne yapıp edip ihtiyaç duyulan finansmanı sağlamasıyla kralın takdirini kazanmıştı. Kanaatimce, kendisi vergilemede etkinlik prensibini temel alan “Ramsey Kuralı”nı tam anlamıyla kavramıştır2. Adalet ve etkinlik arasındaki çatışmayı göz ardı edebilecek kadar vicdansız olduğundan bu kuralı hakkıyla uygulamayı becermiştir. Şöyle ki, Serçe Parmak savaştan kaçarak başkente sığınmak isteyen mültecilerin şehre girişini vergiye tabi tutmuştur3. Böylece bu vergiyi ödemekten başka bir seçeneği olmayan insanları iliğine kadar sömürmüştür.

Konu vicdansızlık olunca, Lord Tywin Lannister’ın da Baelish’ten aşağı kalır yanı yok. Ama bence kendisi Baelish’ten bir adım önde. Çünkü Lord Tywin’in Joffrey’nin düğününü finanse edebilmek için genel evlere koyduğu vergiler Serçe Parmağınkiler gibi tek seferlik değil, kraliyete sürekli gelir getirebilecek nitelikte. Üstelik Lord Tywin “şehrin ahlakını sağlamak” gerekçesiyle vergi alındığını söyleyerek durumu kılıfına uyduracak ve böylece siyaseten puan kazanacak kadar kurnaz.

Iron Bank of Braavos ve Borçlanma

borçlanmaRobert Baratheon döneminde başlayan mali disiplinsizlik Joffrey Baratheon ve Cersei Lannister ile devam etmektedir. Şatafatlı düğünler, pahalı turnuvaların ardı arkası kesilmezken, olağan gelirlerden olan vergiler bu giderleri karşılayacak gibi değildir. Yaklaşan kış ve devam eden savaşlar ise bu durumun üstüne tuz biber ekmektedir. Artan harcamalar vergilerdeki artışlarla karşılanamadığında ise borçlanma kaçınılmaz olur.

IMF ve Dünya Bankası’nın bir karışımına benzetebileceğimiz Iron Bank of Braavos kapısı çalınan ilk bankadır4. Ancak bu bankadan borçlanmanın bir maliyeti vardır ve maliyet borçlunun durumuna göre değişir. King’s Landing’in içinde bulunduğu mali disiplinsizlik, savaşlar ve yaklaşan kış dikkate alındığında bu maliyet oldukça yüksektir.

moratoryumÖte yandan, Iron Bank’ın mottosu ise “The Iron Bank will have its due” şeklindedir. Yani Iron Bank, her ne olursa olsun, borcunu tahsil etmekle ünlüdür. Iron Bank, borcun ödenmemesi halinde, demir taht için ağzının suları akan diğer adayları destekleyeceklerini açıkça söyleyerek tehdit etmekten de çekinmemektedir. Nitekim Stannis Baratheon’a borç vermek suretiyle tehditlerini fiiliyata dökmüş sayılabilir. Bu şartlar altında, moratoryum ihtimali çok düşük görünüyor. Ancak Cersei’in Tyrell’lar ile papaz olduğu göz önünde tutulursa Iron Bank’a olan borçların nasıl ödeneceği merak konusu.

Öte yandan, tüm bu olup bitenler Cersei’ın canını çok sıkmış olmalı ki, kendisi “The Golden Bank of Lannisport”u kurma fikrini ortaya atmıştır. Kendi bankasını kuracak haspam! Birisi şu kadına marifetin banka kurmak değil, para bulmak olduğunu anlatsın!

Yine Yeniden Serçe Parmak ve Monetizasyon

Devletin para basmak suretiyle açıkları finanse etmesi olarak tanımlanabilecek monetizasyon ile elde edilen gelirden biri senyoraj geliridir.

Tedavüle giren paranın satın alma gücü ile para basmanın maliyeti arasındaki fark senyoraj geliri olarak adlandırılır. Örneğin, 200 TL’nin nominal değeri ile basım maliyeti arasındaki fark devletin elde ettiği senyoraj gelirine tekabül eder. Monetarist yaklaşıma göre, devlet, enflasyon endişesi taşımaksızın, ekonomik büyümeyle aynı hızda para basabilir ve senyoraj geliri elde edebilir.

debasementMonetizasyonu “Game of Thornes” bağlamında ele almak için yukarıdaki ekonomik bilgilere biraz da tarih bilgisi eklememiz gerekecek. “Game of Thrones”un mistik dünyasında itibari para sistemine henüz geçilmemiş görünüyor. Kıymetli madenlerden yapılan madeni paraların kullanıldığı bu mal para sisteminde esas olarak senyoraj gelirinden bahsetmek mümkün değil. Çünkü altının üretim maliyeti ile nominal değeri arasında kayda değer bir fark yoktur. Ancak tarihe bakıldığında, kralların “debasement” ya da “coin-clipping” adı verilen yöntemlerle senyoraj gelirli yaratabildiklerini görüyoruz. İşte tam bu noktada yine ve yeniden Lord Bailesh sahneye çıkıyor. Bailesh altın paralar içindeki altın yoğunluğunu azaltmak, bir başka deyişle, altını daha kıymetsiz madenlerle karıştırarak para basmak suretiyle (debasement) veya basılan altın paraların kenarlarını törpülemek ve kırpmak suretiyle (coin-clipping) altın paraların nominal değeri ile üretim maliyeti arasında bir fark yaratıyor. Bu şekilde elde ettiği senyoraj geliri ile devlete bir gelir yaratmaya çalışıyor5.

Ancak bu noktada gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var ki, o da ekonomik büyümeden hızlı gerçekleşen para arzındaki artışın yarattığı enflasyon6!

Enflasyon ilk etapta adeta bir vergi gibi kaynakların halktan devlete transferini sağlayarak, devletin enflasyon vergisi adı verilen ikinci tip bir monetizasyon geliri elde etmesine sebep olabilir. Çünkü basılan paralar, devletin yükümlülüğünü oluştururken, parayı elinde bulunduran halkın ise varlığını oluşturur. Enflasyonla birlikte paranın satın alma gücündeki azalma, bir yandan devletin yükümlülüğünü azaltırken, öte yandan da halkın varlığını azaltır. Ancak birilerinin Serçe Parmağa Tanzi etkisini7 anlatması gerek! Çünkü enflasyonun bir başka sonucu ise reel vergi gelirlerini aşındırması. Kısacası, monetizasyon demir tahtın dertlerine derman olamayacak gibi görünüyor.

Velhasılıkelam, yedi krallıkta işler karışık. 7. sezonun castından ve fragmanlarından gördüğümüz kadarıyla bu sezonda Iron Bank forsunu konuşturacak galiba. Bakalım demir tahta oturan Cersei tahtın hakkını verip borçları ve açıkları kapamanın yollarını bulabilcek mi? Yoksa Daenerys bu savaşı meydanlarda değil, mali arenada mı kazanacak?

  1. McCaffrey, M. Dorobat, C. (2015) “‘We Do Not Sow’: The Economics and Politics of A Song of Ice and Fire” https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2564009.
  2. Ramsey, F. (1927) “Contribution to the Theory of Taxation” The Economic Journal 37(145), s. 59.
  3. McCaffrey, a.g.m.
  4. https://www.cnbc.com/2014/04/04/the-economics-of-game-of-thrones-austerity-and-ge.html.
  5. Rolnick, A. Velde, F. Weber, W. (Eylül 1995) “The Debasement Puzzle: an Essay on Medieval Monetary History” https://www.m.minneapolisfed.org/research/wp/wp536.pdf.
  6. Buiter, W. (1985) “A Guide to Public Sector Debt and Deficits” Economic Growth Center Yale University, Center Discussion Paper No. 493.
  7. Tanzi, V. (1977) “Inflation, Lags in Colletion, and the Real Value of Tax Revenue” IMF Staff Papers, Vol. 24, No: 1, s. 154-167; Tanzi, V. (1978) “Inflation, Real Tax Revenue, and the Case for Inflationary Finance: Theory with an Application to Argentina” IMF Staff Papers, Vol. 25, No: 3. s. 417-451.